Balıkesir, Edremit’e bağlı olan Altınoluk, Edremit-Çanakkale karayolu üzerinde, Edremit’ e 25 km. mesafede yer alıyor ve Kuzeyinde Kazdağları (İda), güneyinde ise Ege Denizi (Edremit Körfezi) bulunuyor.
Ancak 1957 yılında belde olan Altınoluk, geçtiğimiz dönemde büyük şehir yasasıyla Balıkesir’in büyük şehir belediyesi olmasından sonra Altınoluk, belde vasfını kaybederek Edremit ilçesinin bir mahallesi olmuştur. Yazları 300 bin kişiyi ağırlayan Altınoluk Mahallesi, “mevsimlik sakinleri” ile 20 ilin nüfusunu geride bırakıyor.
Mitolojide, Truva-Dikili arasında, “Işıklar Sahili” ismiyle anılan bölgede konumlanmış olan Altınoluk, efsanevi İda Dağı eteğinde Ege ile buluştuğu bir noktada. 365 gün yeşil bir doğaya sahip. Pınarları ve çaylarıyla da bilinen Kaz Dağları’ndan gelen kaynak suları, Altınoluk’un çeşmelerinden sağlıklı ve temiz suların akmasını ve birçok Şelale, Gölet Akarsuların oluşmasını sağlamıştır.
1- Köy Meydanı
Altınoluk’un asıl yerleşim bölgesi olan ancak şu anda Altınoluk merkeze 1 km uzaklıktaki Kazdağlarının eteklerinde bulunan Eski adı (Antandros) olan Altınoluk köyü tarih ve kültürel anlamda birçok medeniyete tanıklık etmiştir.
Tepede köy meydanında bulunan cafelerde çay içerken körfezi ve Altınoluk’u gün batımına kadar seyredebilirsiniz.
2- Şehir Meydanı
3- Barlar Sokağı
Köyden aşağıya doğru yeni oluşan Altınoluk’a inerken özellikle yaz aylarında Barlar sokağını dolaşıp her türlü giyim kuşam restaurant ve alışverişlerinizi karşılayabilirsiniz.
4- Semt Pazarları
Salı ve Cumartesi Pazarlarını kaçırmayınız. Hem ucuz hemde büyük 
5-Amfi Tiyatro
Tarihi amfi tiyatroda sık sık konserler ve tiyatrolar olur. Sanatseverler, gençler, yerel halk sık sık ziyaret eder burayı etkinlik günlerinde.
6-Plajlar
Balkent Sahili – Arkadaş Kafe’yi geçtikten sonra Yağcılar’a gelmeden 100 m önceki bölge, denizin en güzel olduğu yer. Sahili Tüm egede olduğu gibi burda da çakıl. .
Şehir içini gezdikten sonra etrafında gezebileceğiniz yerleri kısaca bahsetmek isteriz.
Gezilecek Yerler:
1- Sutüven (Sıçrayan) Şelalesi
http://www.arabaylabalkanlaridolastik.com/yurtdisi/uncategorized/kucukkuyu/
Sarıkız Yaylası’ndan doğan ve Kızılkeçeli Çayı üzerinde yer alan Sütüven Şelalesi, Zeytinli Köyü’ne 4,5 km mesafede yer alıyor. 1992’de kurulan ve üç hektar büyüklüğünde olan bu doğal güzellik, Kaz Dağları’nın eteğinde, içinden Kızılkeçili Çayı’nın geçtiği Hasanboğuldu Göleti ve suyun on yedi metreden düştüğü Sütüven Şelalesi’nden oluşuyor.
Kazdağı Milli parkına girdikten hemen sonra bulduğunuz ilk yere arabanızı park ederek yaklaşık 50 metre yürüdükten sonra Sutüven şelalesine ulaştık.
Şelale ve göletin etrafında restoran, büfe tarzı yerler bulunmakta.İster üzerindeki köprüde akan şelale ile birlikte, ister merdivenlerden aşağıya inerek (merdivenler biraz dik.. çocuklar ve yaşlılar zorlanabilir) suyun sesini dinleyebilir ayaklarınızı buz gibi derenin içine sokabilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Ardından Yürüyüş yaparak giriş ücreti 15 TL olan Hasan Boğuldu Şelalesine gidebilirsiniz. Yol üzerinde köylülerin kurduğu küçük tezgâhlardaki yöresel ürünler gözünüze çarpacaktır.
2- Hasan Boğuldu Şelalesi
http://www.arabaylabalkanlaridolastik.com/yurtdisi/uncategorized/kucukkuyu/
Sutuven şelalesine yaklaşık on dakikalık bir yürüyüş sonrası Hasan Boğuldu Göletine ulaşabiliyorsunuz. Mangalı her yerde yapamıyorsunuz, Mangal İstasyonu var. Köylülerin tezgahlarında satılan yöresel ürünleri de geçtikten sonra Göletten gelen buz gibi soğuk suyun bulunduğu köprü üstünden geçiyoruz. Taş ve çakılların bol bulunduğu yoldan yukarı doğru tırmanmaya başlıyoruz. Yaşlılar için biraz zor oluyor tabi. Çay sularının biraz daha geniş bir alanda birikerek oluşturdukları mini bir gölet. Suyun berraklığı, turkuvaz rengi, şırıl şırıl akıp giden bir dere ama acı bir dere.. Hikayesini dinleyince hüzünlendiren bir dere. :'(
http://www.balikesir-edremit.gov.tr/hasanboguddu
3- Şahindere Kanyonu
Altınoluk’u oksijen çadırına dönüştüren etkenlerin başında Şahinderesi Kanyonu geliyor.
Bölgede hava değişimini sağlayan kanyon, dağdan çektiği çam kokulu havayı ovaya dağıtırken, denizden aldığı iyot kokulu havayı, dağa çıkartarak bir çeşit baca görevi görüyor. Karşılıklı hava sirkülasyonunu sağlayan 27 kilometre uzunluğundaki kanyonun yüksekliği 600 metre. Açık U şekilli aralığı 700 metre civarında. Çevresi şifalı bitki ve otlarla bezeli olan Şahinderesi Kanyonu’na Orman İşletme Müdürlüğü’nden izin alınarak giriliyor. Rehbersiz gezmenin oldukça zor olduğu Şahinderesi Kanyonu’nda 25 kilometrelik bozuk toprak yol daha ziyade Jeep türü araçlara geçit veriyor.
KANYONA GİDİŞ GELİŞ ULAŞIM :
Altınoluk içine girdiğinizde BİM’in karşısında Yapıkredi bankasının arasından sağa doğru girip düz devam edin. Herhangi bir yere sapmadan düz devam ettiğinizde ileride sola doğru Bent Otel, Şelale tabelasını göreceksiniz. Buraya girdiğinizde yaklaşık 2 km sonra sağda işletme girişini göreceksiniz. Buraya giriş kişi başı 2 TL. İçeride dere kenarında piknik yapmak için masalar bulunuyor. Buradan kanyon boyunca 500 mt ilerlerseniz dinlenip yüzebileceğiniz asıl güzel yere gelebilirsiniz. Avcılar köyü’nden gidilebilmektedir.
4- Avcılar Köyü
Tabi istanbul’da yaşayanlar için bu isim yabancı değil. Sanki İstanbul buraya taşınmış. Hep aynı semt isimleri.
Avcılar köyünde bulunan 400 yıllık çınar ve çam ağaçları altında bulunan Dedepınarı Kahvaltı Alabalık restaurant ve çay bahçesi tavsiye edilecek yerlerden. 12 ay boyunca açık olup, körfez manzarası ve yazın buz gibi havasıyla hizmet vermekte.
5- Tahtakuşlar Köyü
Etnografya Müzesi
Tahtakuşlar Etnografya Müzesi, Türkmenlerin kültür ve sanatını gözler önüne seren, Unesco ödüllü bir mekân. Akçay’dan 6 km. sonra Çamlıbel yoluna girdiğinizde sol yol sizi Tahtakuşlar’a , sağ yol ise Çamlıbel’e ulaştırıyor. Takiben 1-2 km. sonra Tahtakuşlar Köyü’ne girdiğinizde Etnoğrafya Galerisi karşınıza çıkıyor.
Alibey Kudar tarafından kurulan galeri, 1991 yılında Türkiye’de açılan ilk köy müzesidir.
1991’de açılan müzede Orta Asya’dan göç eden Türk boylarının kendi özgü kültürleri, giyimleri, aletleri, çadırları ve halıları sergilenmektedir. 26 yıldır ilkokul öğretmenliği yapan Alibey Kudar’ın kendi doğduğu köyde kurduğu bu müze aynı zamanda Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesi özelliği de taşımaktadır.
Bu Köy, kimilerine göre ,şaman adetleri ve törenlerinin yapıldığı Şaman Köyü ,kimilerine göre ise Alevi köyü.
Tuncel Kurtiz vasiyetinde gömülmek istediği ama gömülemediği yer..
Müze gezisinden sonra Köyün meydanında bulunan diğer bir şey ise Tahtakuşlar Meşesi adlı anıt ağaç. Ağacın tahmini yaşının 180 olduğu düşünülüyor. 2009 yılında kayda alınan anıt ağacın türü mazı meşesi ve denizden yükseliği 125 metre.
6- Çamlıbel Köyü
Piknik alanıyla ünlü olan Çamlıbel, Kazdağları gezilecek yerler arasındaki en güzel otellere ve mekanlara ev sahipliği yapan turistik köylerden biri. Kaz dağlarındaki bu güzel köy, yeşil bir vadiden Edremit Körfezine bakıyor. Köyün şahane bir Ege manzarası var. Kurtuluş Savaşı sırasında Çamlıbel halkının büyük bir kısmı Kuvayi Milliye’ye katılmış ve Ayvalık cephesinde çarpışarak işgale karşı direniş göstermişler. Yol üzerinde Köyün Delisi‘nin yerine uğrayıp el emeği göz nuru benzersiz hediyelik eşyalardan sevdiklerinize hediye almayı unutmayın. Tuncel Kurtiz’in mezarı da bu köyde.
7- Kızılkeçili Köyü
Kızılkeçili Çayı’nın kenarında bulunan köyün tarihi Osmanlı kayıtlarında 1890’lardan beri yer almış. Günümüzde yeni yeni yapılan taş villalarla köy yeniden hayata dönmüş gibi görünüyor. Ziyaretçilerce piknik alanı olarak kullanılan köyde 850 yıllık görkemli bir çınar ağacı da var. Köye kadar giden bir asfalt yol da yapıldı. Akçay yol çatından 2,7 km uzaklıkta sadece. Güre Beldesi üzerinden, “Haçlı Yolu” olarak bilinen eski bir yol üzerinden gidebilirsiniz. Acıkmış olanlar için Dostlar Restaurant kahvaltı ve Izgara bahçesi tavsiye edilmektedir. 
8- Güre Köyü
Akçay’ın 4 kilometre ilerisinde, Çanakkale yolu üzerinde bulunuyor ve kaplıcalarıyla ünlü bir tatil beldesi. gezilecek görülecek yerler oldukça fazladır. Bunlardan birkaçı olarak Güre Kaplıcaları, Gelinçamı, Kavlaklar, Antandros Antik Kenti görülmeye değer.
Güre Kaplıcaları
Güre’nin simgesi olan Güre kaplıcaları, sağlık turizmi ile yöre için önemli bir başlığı oluşturuyor. Son yıllarda adından sıkça söz ettiren Güre kaplıcaları, şifa kaynağı olması yanında Güre Kaplıcasında bulunan mimari figürler, sütun ve dikitlerle beraber antik çağlardan günümüze kadar gelen kaplıca geleneği ile özel bir tatil seçeneği oluşturuyor.
Özellikle belediyelerin Otel, kaplıcaları ve günübirlik banyoları uygun fiyatta olunca tabiki kaçırmamanız tavsiye edilir.
Gelinçamı Piknik Yeri
Güre köyüne 3 km mesafedeki Gelinçamı Piknik Yeri ile huzur verici bir seçenek oluşturuyor. Kazdağı ile bütünleşen bu tatil yöresi huzur bulmak isteyenler için ideal tercih oluyor.her yıl Güre Belediyesi’nce yapılmakta olan Sarıkız etkinliklerinin bir bölümü burada gerçekleştiriliyor.
Kavlaklar
Altınoluk ilçesi güzergâhında yer alan Kavlaklar, muhteşem deniz ve doğa manzarası ile huzur dolu anlar yaşamanızı sağlıyor. Güre’den Altınoluk istikametine giderken sağa dönüldüğünde Kavlaklar Köyü’ne yönelmiş olursunuz.Burada hizmet veren Ali Baba’ nın yerinde muhteşem bir manzara eşliğinden piknik yapabilir veya buradaki servisten yararlanabilirsiniz. Ali Baba’ nın yerinin diğer adı “KÖRFEZİN BALKONU” dur. Güre’ nin sahil kısmında Orman Bakanlığı’nın kampı bulunmaktadır. Kamp için son derece idealdir, konaklama ve yeme-içme tesisleri vardır.
9- Sarıkız Tepesi
Kaz dağlarının efsanelere konu olan 1574 metre yüksekliğindeki sarıkız tepesi.Tepeye çıkarken baktığnız her yerden doğa güzellikleriyle karşılaşıyorsunuz.
Efsaneye göre Güre köyünde güzel bir kız varmış. Adı Sarıkız olan bu güzel kızın babası bir gün hacca gider. Köyün delikanları,sarıkıza talip olur. Sarıkız hiçbirine yüz vermez. Bunun üzerine gençler Sarıkız’a iftira ederler. Baba hacdan geri dönünce kimse yüzüne bakmaz. Sarıkızı teslim ettiği komşusuna sorunca kızın kötü yola saptı der. Düşünüp taşınan baba, kızını öldürmeye kıyamaz,ancak köylülerin yüzüne bakabilmek için Sarıkız’ı gözden uzak tutmak gerektiğini düşünür. Kızını yanına alan baba, Kazdağı’nın zirvesine çıkar ve güttükleri kazlarla birlikte kızını bırakıp geri döner. “Kurt kuş yerse de gözüm görmesin, yaşarsa da herkesten gizli yaşasın” der. Kazdağı’nda kalan Sarıkız ölmemiş ve kazlarını gütmeye devam etmiş. Hatta yolunu, izini kaybedenlere yardımcı olur. Bu durum kısa zama babasının kulağına gider. Kızının ölmediğini öğrenen baba, Kazdağı’na kızının yanına çıkar. Dağda kaz çobanlığı yapan Sarıkız, babasını görünce sevinir. Babası namaz kılmak için abdest almak ister. Sarıkız babasının eline su döker babası suyun tuzlu olduğunu söyler. Sarıkız aceleyle suyu denizden aldığını söyler ve testiyi vadiye uzatır suyu babasının eline döker. Suyun tadınca kızının erdiğini anlar. Sarıkız‘ın öldüğü ve bugün kabrinin bulunduğu yere Sarıkız Tepesi, babasının öldüğü yere ise Babatepe veya Kartaltepe adı verilmektedir.
10- Antandros Antik Kenti






































































Hiç yorum yok:
Yorum Gönder