14 Ekim 2017 Cumartesi

Foça

İzmir’e 70 km’lik bir karayolu ile bağlanan Foça, İzmir’in kuzeyinde Çandarlı ve İzmir Körfezi arasında, üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Karşısında yer alan İncir, Orak ve Fener Adaları Foça’yı doğal bir liman durumuna getirmiş.

Foça’nın,  Homeros Destanı’na göre simgesi fok ve horoz . 😀  Eski adının  Phokaia olmasının sebebi de,  kenti çevreleyen adalarda yaşayan foklardan almış olmasındandır. Bizimde çok merak ettiğimiz ve güzel bir izlenim bırakan  tatil beldesini gezmek için heyecanla keşfe başlıyoruz.



MÖ. 11’inci yüz yıla dayanıyor. İyonlar kurmuş, yerleşmiş, daha sonra çeşitli Anadolu beyliklerine yurt olmuş ve en son Osmanlı İmparatorluğu zamanında kendini bulmuş. Foça’da yaşanmış anları, geçmişi ve tarihi yapıların zenginliğini görmek gezenleri çok mutlu edecektir.

Foça’nın küçük bir balıkçı kasabası olması ve Taş evlerinin güzelliği hayran kalınmayacak gibi değil.  Efsaneye göre Foça’da bir Karataş varmış. Arnavut kaldırımlar arasındaki bu taşa bilmeden basanlar bir daha Foça’dan vazgeçemezlermiş, dönüp dolaşıp tekrar Foça’ya gelirlermiş. O taşa belki bizde bilmeden basmışızdır. 😀

Eski Foça ile Yeni Foça arasında yarım saatlik bir mesafe bulunmakta. Biz Eski Foçayı dolaşmayı tercih ettik.

Eski Foça’ya giriş yaparak arabamızı sahil şeridine yakın bir yere park edip yürüyüşe başlıyoruz. Biz gideceğimiz yerler hakkında  önceden internetten yardım alıp turumuzu planlıyoruz. O yüzden zamandan kazancımız çok oluyor.

Demokrasi meydanına doğru giderken temiz hava ve bol oksijen yüzümüze vuruyor. Yaz ayında gittiğimizden dolayı hava biraz sıcak ve tatiller dolayısıyla birazda kalabalık. Ortalık yerli yabancı turist kaynıyor. 😀

Sahil şeridinde bulunan Gezi Tur Tekneleri ile yarım saat uzaklıkta olan Orak Adası, İncir Adası ve  Siren Kayalıklarını  dolaşabilirsiniz.

Nesli tükenmekte olan foklar, Foça adalarını mesken edinmişler. Aslanburnu ile Deveboynu burnu arasında kalan adaların 2 mil uzağına kadar olan bölge, Akdeniz foku koruma alanı ilan edilmiş.  Akdeniz foklarının karaya çıkma ihtiyacı duymaları ve yaşadıkları ortamda insanlardan rahatsız olmaları nedeniyle; fokların görüldüğü Siren kayalıkları ve Orak adasına 100 m’den fazla yaklaşmak yasaklanmış. Ama ne yazıktır ki 2 yıl öncesine kadar kışın Foça limanı sahiline kadar geldiğine şahit olan Foçalılar, şimdi onları turistik eşya dükkânlarında satılan fok resimli kupa, bardak ve tişörtlerde görebiliyorlarmış. :'(

Caddeleri dolaşmaya devam ediyoruz. Güzel Yeşil Belde. Çarşısı diğer sahil kasabalarında olduğu gibi hareketli. Hediyelik eşya dükkanları, restaurantlar, kafeler, ünlü dondurmacıları, çay bahçeleri v.b.

     

Demokrasi Meydanına giderken yapılmış olan anlamlı heykelleri görerek hemen fotomuzu çekiyoruz.

 

1-Kybele Açıkhava Tapınağı

İ.Ö. 580 yılına tarihli bir yapı. Tanrıça Kybele’nin heykelleri ve kabartmaları yer alıyor. Kayaya oyulmuş adak havuzuyla denizci fenerlerinin konulması için yapılan küçük nişler; denizden gelenlerin burada tapındıklarını gösteriyor.  Kybele Anadolu’nun tanrıçasıdır. Arkaik dönemden itibaren çok saygı görmüştür. Yeldeğirmenli tepe ile İncir Adası’nda da kutsal alanlar vardır.

2- Beş Kapılar Kalesi ve Foça Kalesi

Tarihi kale, Eski Foça’da, liman kısmına paralel olarak ilerleyen bir konumda.Bu antik Kale Michel Paleoloc tarafından 1275 yılında Cenevizli Manuel Zacharna’ya verilmiş ve zaman içerisinde surları onarılmıştır. Phokaia’nın 1455 yılında Osmanlı topraklarına katılmasından sonra surlar onarılarak bugün dokuz tanesini ayırt edebileceğimiz kulelerle donatılmıştır.

Beş Kapılar’ da bugün Açıkhava Tiyatrosu olarak kullanılan bölüm ise ‘kayıkhane’ idi. Giriş kapısının üzerinde yer alan yazıta göre, bu onarımı Kanuni Sultan Süleyman’ın 1533-1541 yılları arasında Saruhan Sancak Beyliği yapan oğlu Sultan Mustafa Han’ın oduncusu Silahtar İskender Ağa 1538-1539 yıllarında yaptırmıştır.

Günümüzde Foça’nın görülmesi gereken tarihi yapılarından biri olan kaleyi 2013’te UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil etti.

Sahil yürüyüş yoluna paralel olarak ilerleyen Kale ve Beş Kapıları görmek için Aşıklar caddesinden geçerek ilerledik. Boydan boya ilerleyen surlara doğru ilerlerken Beşkapıları gördük. 2 Kapıyı ben diğer 3 kapıyıda eşim tuttu 😀














3- Camiler

Fatih Camii,

Kale içinde Eski Adliye Sokağı üzerindedir. Camii, özgün durumunu yitirerek günümüze ulaşmış bir yapıdır. 1455 yılında Foça’nın fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış.

Kayalar Camii,

Kale içindedir. İnşaat tarihi ve kimin tarafından yapıldığı bilinmeyen cami, geç dönem Osmanlı mimari tarzının tüm özelliklerini göstermekte. Yapının batısında sonradan eklenmiş bir şadırvan yer alır.

Hafız Süleyman Ağa Mescidi,

Halk arasında Süleyman Ağa Mescidi olarak tanınan yapı, 1548 yılında Foça Kalesi Dizdarı Hamzaoğlu Mustafa tarafından yaptırılmış. Ancak yapının daha sonraki dönemlerde çeşitli onarımlar geçirdiğinden  bugünkü görüntüsüne kavuştuğu anlaşılmıştır.

4- Hamamlar

Yine bir kaya mezar olan Şeytan Hamamı, BeşKapılar Kalesi ve Osmanlı zamanından kalan hamamlar Foça’da gezebileceğiniz tarihi yapılardan bazıları.










5- Girit Sakız Dondurmacısı Nazmi Usta:

En ünlü dondurmacısı.. Ancak diğer yerlerdeki dondurmalarda lezzetli .. Benim için yeterki dondurma olsun 😀 ama gidenlere mutlaka tavsiye edilir.. Fiyat mı? Biz 3 topu 5 TL ye aldık..

Afiyet bal şeker olsun diyerek ayrılıyoruz.

  

6-Yel Değirmenleri:

Foça’ya gelirken indiğiniz yokuşun solunda yer alan  Top Dağı  üzerinde tarihi yel değirmenleri var. Artık yıkılmaya yüz tutmuş.. Anak yakın zamanda yel değirmenlerinin restorasyonu, Kültür Bakanlığı tarafından planlarının dahilinde olduğunu öğreniyoruz.

  

Güzel bir tatil ve kültür turu yaparak Güzelim Foça’dan ayrılıyoruz. Gidenlere sevgi dolu yolcukluklar ve tatiller dileriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mordoğan

Karaburun’a gitmişken Mordoğan’a uğramamak olmaz.  Heleki yolumuzun üzerinde   Karaburun ilçesine bağlı Mordoğan beldesi, İzmir il sınır...